Cherreads

Chapter 2 - 2

Kaelen'in zihninde bazı anılar silikleşirken, bazıları ise bir mühür gibi kazılı kalmıştı.

On beş yıl...

Kaelen için bile bu kadar uzun bir zaman, neredeyse başka bir hayat gibiydi. Ama bugünün anlamı, yılların ağırlığını bile bastırıyordu. Eldorian Mirakel Akademisi'nin giriş sınavı... Kaelen, bu sınava girmek üzereydi. Ve bundan tam on beş yıl önce, yine bugünü yaşamıştı.

Zihni çoğu gereksiz anıyı süzgeçten geçirip geride bırakıyordu, ama bugün... Bugün, bir ömür hafızasında kalacaktı.

O an telefonunun tiz melodisi odanın içinde yankılandı.

Arayan: Prof. Alfia Hall

Kaelen bir an tereddüt etti. Parmağı, ekrandaki yeşil simgenin üzerinde bekledi. Onunla tekrar konuşmak... düşündüğünden daha zor olacaktı.

Derin bir nefes aldı ve telefonu açıp kulağına götürdü. Ancak tam konuşacakken kelimeler boğazına düğümlendi.

Ne diyecekti ki?

Ona ne söyleyebilirdi?

Pişmanlık mı dilemeliydi?

Yoksa yaptığı şeyler için bir övgü mü beklemeliydi?

Belki de her ikisi için af dilemesi gerekirdi...

Kendi düşüncelerine sıkışmış haldeyken, aşina olduğu sert ses kulaklarında yankılandı.

"Lan velet! Sana geç kalma demedim mi? Nerede kaldın?"

Kaelen, bir anlığına geçmiş ile şimdi arasındaki sınırın bulanıklaştığını hissetti.

Kafasındaki Alfia Hall ile şu an telefonda konuşan Alfia Hall... İki farklı insan gibiydi. Hafızasında hala o eski, sert ama bilge öğretmeni duruyordu. Onun sözleri, tavsiyeleri, savaş meydanındaki gür sesi, gözlerindeki yorgun ama kararlı bakış... Ama bu sesi duyunca, o görüntüde bir çatlak oluştu.

İnce bir camın kırıldığında çıkardığı o tiz sesi zihninde duyar gibi oldu.

Öğretmeni hakkında hatırladığı her şeyin artık geçmişte kalması gerekiyordu. O, birlikte savaştığı, uğruna mücadele ettiği, kaybettiği insan değildi. O, o savaşta kaybolan herkes gibi çoktan gitmişti.

Geride kalan ise yalnızca bir gölgeydi.

Kaelen, yutkunarak toparlandı ve sesi daha ölçülü, daha resmi bir hâl aldı.

"Öhöm... Üzgünüm, Efendi Alfia. Uyuyakalmışım, hemen geliyorum. Sizi endişelendirdiğim için özür dilerim."

Sözleri nazik ve ölçülüydü. Ama içindeki karmaşa, kelimelerine yansımamak için çabalıyordu. Seviyeli bir konuşma yapmak zaten zordu, ama özellikle de karşısındaki kişi Alfia olunca bu daha da zorlaşıyordu.

"Her neyse, hemen buraya gel ve şu yapay konuşmanı düzelt. Eldorian Akademisi öğrencisi olursan bile benimle bu şekilde konuşma… Ağh, can sıkıcı velet."

Alfia konuşmayı sonlandırdığında, Kaelen birkaç saniye boyunca olduğu yerde öylece kaldı.

Telefonu yavaşça masaya bıraktı ve gözlerini kapattı.

Bir an, yaşadığı her şeyin sadece bir yanılsama olabileceği fikri zihnini ele geçirdi.

Onca kayıp, yok edilen şehirler, gözlerinin önünde yok olan dostları... Bunların hepsi sadece zihninin ona oynadığı bir oyun muydu? Belki de hiçbir şey değişmemişti. Belki de her şey sadece bir rüyaydı.

Ama hayır.

Kaelen, o düşünceyi anında zihninden kovdu.

Gerçek buydu. Gelecek acımasızdı. Her şeyini kaybeden bir insan olarak, geçmişinin bir rüya olduğuna inanmaya cüret edemezdi. Çok uğraşmış, çok fazla fedakârlık yapmıştı. Bunları unutamazdı.

Ellerini sıkıca yumruk yaptı. Tırnakları avuçlarına gömülene kadar sıktı.

Gözü tek bir şeye kilitlenmişti: Bu dünyanın kaderini değiştirmek.

Neye mal olursa olsun!

Bu düşünceyle bakışlarını önündeki giriş sınavı kağıdına çevirdi. Kağıdı yavaşça katladı ve masanın üzerine koydu.

Kapının arkasında asılı halde duran Eldorian Akademisi'nin üniformasını eline aldı. Kumaşı parmaklarının arasında hissetti. Eskiden bu üniformaya sahip olmayı ne kadar istediğini hatırladı. O zamanlar, Mirakel olmanın, akademiye girmenin ona ait olmayan bir hayal olduğunu düşünürdü.

Ama şimdi...

O, çok daha fazlasını hak ediyordu.

Kaelen, üniformasını üzerine geçirirken bir an aynada kendini gördü. Siyah üniforma cılız bedeni için biraz büyüktü.

Yüzü, tanımadığı birine aitti. Bu yeni beden... hala yabancı hissediyordu. Eski benliği, eski gücü, eski hayalleri ile yeni gerçekliği arasında bir uçurum vardı.

Kendine kısa bir bakış attı,

Çelimsiz sıska vücutlu çocuk onu selamlıyordu.

"Buna alışmam biraz zaman alacak."

Derin bir nefes aldı ve apartmandan dışarı adım attı.

Hava soğuktu, ama Kaelen bunu pek hissetmedi.

Şehrin gürültüsü kulaklarına çalındı. Vaelion... Burası, onun hatırladığı gibi değildi.

Binalar, sokaklar, ışıklar... Her şey daha parlak, daha düzenli, daha gelişmiş görünüyordu. Ama onun gözleri yalnızca boşlukları görüyordu. Eksilen insanları. Eksilen anıları.

Onun dünyası eskisinden farklıydı, ama aynı zamanda tanıdık bir keder taşıyordu.

Kaelen, çantasını sırtına atıp, ileriye doğru adım attı.

Bugün, Eldorian Akademisi'ne giriş sınavına girecekti. Ama bu, yalnızca bir başlangıçtı.

Burası Vaelion olmalı.

Havada asılı kentin altın rengi ışıltıları, Kaelen'in gözlerini kamaştırırken, parmak uçlarında gezinen rüzgârın soğuk dokunuşu onu geçmişe çekti.

On yıl sonrasının harabelerini hatırladı: Çatlaklarla kaplı mermer sokaklar, neşenin yerini alan çığlıklar, havada uçuşan küller... Şimdiyse cıvıldayan çocuk sesleri, meydanda şarkı söyleyen gezgin büyücüler ve tezgâhları renkli kristallerle dolu pazarcılar... Her şey *canlıydı*. Tıpkı o *lanet gelecekte* kaybettiği dünya gibi.

Kuzey Amerika kıtasında yer alan Vaelion, koca bir eyaletin gökyüzüne yükselmesi ile oluşmuştu.

Yerden bir kilometre yukarıda, devasa bir kartal yuvası gibi süzülen şehir, mananın yoğunluğundan ışıldıyordu. Aşağıda, karanlık ormanlarda homurdanan canavarların aksine, Vaelion'un stabil enerjisi büyücülere *ilahi bir dokunuş* sunuyordu. Sokaklarında yürüyen her adım, ayak tabanlarında hafif bir titreşim bırakıyor; havada dans eden mavi ışık parçacıkları, nefes alırken dilin ucuna *bal kadar tatlı* bir enerji konduruyordu. Lyons Ailesi'nin kurduğu bu yüzen kale, şimdi güvenliği simgeliyordu. Kuzeybatıdaki *altın kuleler* ise ailenin gücünü gökyüzüne kazıyor gibiydi.

Lyons ailesi tarafından keşfedilip üzerine kurulan Vaelion şehri şuan için en güvenli yerlerden birisiydi. Lyons ailesinin hak ettiği toplarlar da Vaelion şehrinin kuzeybatısında bulunuyordu.

Eldorian'da bu sebeplerle Vaelion şehrine kurulmuştu.

Mana ve bunun sonucunda dünyaya gelmiş olan iğrençlikler yüzünden devletler yıkılmış. Otoritesiz kalan halkı büyücülerin kurmuş olduğu Konsey kurtarmıştı. 100 sene önce olan bu olaylar insanlık tarihinin en karanlık devirleri diye düşünülüyordu.

Şimdilerde Konsey mana canavarları ve onları bu dünyaya getiren geçitlere karşı mücadele edebiliyordu.

Tabi ki şimdilik durum bu şekildeydi. Kaelen'in yaşamış olduğu gelecekte dünya savaşı kaybetmişti.

Kaelen şehrin merkezine doğru ilerlemeye başladı.

Eldorian'ın girişine geldiğinde görevlilere sınav giriş kartını gösterdi.

Altıgen biçiminde inşa edilen kubbe şeklindeki binaya girdiği anda şok dalgası kaelen'e çarptı. Kaelen derin bir nefes aldı. İçine çektiği mana miktarı onun hafifçe sırıtmasına sebep olmuştu.

"Evde olmak gibisi yok ha."

Eldorian Akademisi tüm kıtanın en iyi sihir akademisiydi. Kaelen bir mezundu. 10 yıl önce Eldorian'dan mezun olmuştu.

Ama şimdi, bir şekilde, yine Eldorian Akademisi'ne girmenin eşiğindeydi. Zihni karşılaştıkları karşısında dönüyordu.

Kampüsü çevreleyen zarif binalar hemen gözüme çarptı. Viktorya tarzı mimari ağırbaşlı bir hava veriyordu ve özenle biçilmiş bahçeler, personelin araziyi ne kadar özenle koruduğunu gösteriyordu. Ancak, her şeyin üzerinde yükselen ana binanın devasa yapısıydı, zirvesi bir kale kulesinin ucuna benziyordu.

Kubbenin geniş gövdesi altında akademinin ne kadar büyük olduğunu hissederken gözlerini kapattı. Çelişkili duygular kalbinden hızla geçiyordu: Bu noktaya geri döndüğü için hissettiği mutluluğun içinden suçluluk sancıları geçiyordu.

Bir sonsuz acı ve işkence. Ölen arkadaşlarının kanı ve döktüğü gözyaşları. Hepsi boşunaydı. Dünyayı kurtarmayı başaramamıştı.

Kaelen anılarında hala var olan binalara baktı. Geçmiş hayatında geçirmiş olduğu zamanlar ona sert bir şekilde vuruyordu.

Kaelen ana binanın önüne geldiği anda duraksadı.

Uzun boylu bir öğrenci binanın önünde duruyor ve gelen öğrenci adaylarının kartlarına bakıyordu.

Sohona Akademisi Kabul Mektubu

Sınav giriş formu

Sınava Giren Kişi Numarası: 5420-A

Adı: Kaelen

2125 akademik yılı için Eldorian Akademisi giriş sınavına katılmaya hak kazandınız. Ayrıntıları aşağıda bulabilirsiniz:

1. Tarih: 17 Nisan 2025, 09:30

2. Yer: Eldorian Academy Grand Hall

3. Getirilecek Eşyalar: herhangi bir eşya kabul edilmiyicektir. Bu konuda görevlilere sorun çıkartmayın.

"Evet Kaelen'sin değil mi?"

Giriş belgesine bakan kız. Bir süre karta baktı.

"Yanında hiç silah getirdin mi?"

"Hayır."

Kartı Kaelen'e tekrar uzattı. "Sınav batı tarafındaki amfide yapılıcak. Bu taraftaki yolu takip ederseniz daha kolay bulursunuz."

Kaelen başını teşekkür eder şekilde salladı.

Kızın gösterdiği taştan yolu takip etmeye başladı. Bütün öğrenciler aynı yolu takip ettiği için kaybolmak zordu.

Kaelen önceden spor salonu olarak kullandığı kapalı amfiye adımını attı.

More Chapters